Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu

Obsesif Kompulsif (Takınaklı Zorlanımlı) Kişilik bozukluğunda (OKKB) kişi, sürekli olarak, düzen, mükemmellik ve kontrol düşünceleriyle meşguldür. Bu kişilik bozukluğundan mustarip olan birey, detaylarla o kadar meşguldür ki, gerçekleştirdiği aktivetinin temel amacını gözden kaçırabilir. Aynı şekilde bu kişiler, mükemmelliğe ulaşma ve belli kuralları takip etme konusuna o kadar odaklanmışlardır ki, üzerlerine aldıkları işi tamamlamayabilirler; yaptıkları iş için başkalarına görev veremeyebilir ve rol paylaşımında bulunamayabilirler. OKKB işini kişisel ilişkilerin önüne koyar; kendi ve yaşam kurallarıyla ilgili olarak oldukça inatçıdır ve esneklikten yoksundur. [1]

Öncelikleri belirlemede ve karar vermede zorlanabilmekte, ayrıntılara çok önem veren bu kişiler bir işi yaparken ayrıntıların içinde kaybolabilmektedirler. Oldukça katı olan bu kişiler esneyemedikleri için ve yaratıcılık yönleri de gelişmemistir. Duygusal olarakta sevgi, sevinç gibi duyguları dışa vurmada, yakınlık göstermede zorlukları vardır. Olumlu duygularını göstermelerı oldukça kontrollü ve resmi olmalarına karşın kızgınlık ve öfkelerini oldukça sert bir şekilde dışa vururlar.

Otoriteye ve kurallara katı bir şekilde bağlı olan bu kişiler işlerine bağımlı olup her şeyin mükemmel olmasını isterler. Olumsuz giden işlerinden kendilerini sorumlu tutar, kendilerine aşırı derecede kızarak yoğun kaygı yaşarlar. Görev dağılımı yapamazlar, işleri tek başlarına kendileri yapmak ister ve başkalarının kendisi gibi yapamayacağı inancı icindeki bu kişiler takım olarak çalışmak istemez, işleri herkesin kendisinin söylediği şekilde yapmasını ister, kontrolü sürekli olarak ellerinde tutmak isterler.

Boş zamanları olamayacak şekilde bir çalısma düzeni içinde olurlar, tatil yapmayı ve eğlenmeyi pek beceremezler. Herşeyin mükemmel olmasını istedikleri için ve hata yapmaya tahammülleri olmadıkları için surekli tediginlik yaşayan bu kişilerin kaygı düzeyleri de yüksektir. Kendilerini vicdanlı, sorumluluk duygusu yüksek, dürüst, vefalı, adaletli ve hakkaniyetli olarak gören bu kişiler eşit ilişki kuramazlar ve ast üst ilişkilerinde üstlerine kendini beğendirmeye ve üstlerini memnun etmeye çalışan kibar ve nazik bir tavır sergilerken astlarına karşı kendini üstün gören, otoriter ve asağılayıcı bir tavır sergilerler.

Belirsizliğe aşırı tahammülsüzlük gösterirler, belirsizliğe tahammülsüzlük göstermelerının altında kontrolü ellerinde tutma çabaşı yatmaktadır. İç görüleri gelişmemiş olan bu kişiler kendilerine eleştirel bakmaktan yoksundurlar. Bu kişiler esnek olamadikları için düşünce tarzları da ya hep ya hiç şeklindedir, orta yol yoktur. Birşey ya mükemmel olmalı yada olmamalıdır. Para harcama konusunda cimri bir yaklaşımları olan ve verici olmayan bu kişilerin genellikle sahip oldukları standartların altında bir yaşam sürerler.

Tüm bu davranışlarının altında kabul gormeyecekleri, yaptıklarının beğenilmeyeceği ve bu yüzden ceza alacakları korkusu yatmaktadır. Aslında uyumlu davranışlarının ve kurallara sıkı sıkıya bağlı olmalarının altında isyan etme ve kendini zorla kabul ettirme duyguları tetikte beklemektedir. Bu yüzdende bunların anlaşilacağı tedirginliğini ve korkusunu yasarlar.

Genel olarak karıştırılıyor olsa da, Obesesif Kompulsif Bozukluk ile Obsesif Kompulsif Kişilik bozukluğu birbirinden farklı kavramlardır. Obsesif Kişilik Bozukluğundan muzdarip olan birey, genel olarak, esneklikten uzak, katı düşünce, duygu ve davranış kalıplarına sahipken, obsesif kompulsif bozukluktan muzdarip olanlar sadece takınaklara (tekrar eden, süregiden düşüncelere ve zorlanımlara (tekrar eden davranışlara) sahiptir. [2]

Kavramın Gelişimi

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu kavramının öncülü Freud’un ilk defa 1908 yılında dile getirdiği “anal tutucu karakter” (anal retentive charecter) kavramıdır. Freud’a göre çocuğun aldığı katı tuvalet eğitimi, sonradan anal tutucu kişilik yapısının ortaya çıkmasına neden olabilir; ki bu kişilik yapısının ayırt edici özellikleri, tutumluluk, inatçılık ve tertipliliktir. [3]

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu ilk defa DSM-II’de yer almıştır ve bu kişiliğin özellikleri tarif edilirken büyük oranda Freud’un geliştirdiği anal tutucu kişilik kavramı esas alınmıştır. [4]

Belirtileri

Aşağıda sayılan dört veya daha fazla özelliğe sahip kişilere, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı konulur. [5]

  • Gerçekleştirilen etkinliğin temel amacını gözden kaçıracak ölçüde, ayrıntılar, kurallar, sıralama, düzen, organizasyon ya da zamanlama ile meşgul olmak.
  • İşin yapılmasını engelleyecek kertede mükemmeliyetçilik göstermek (kendisinin koyduğu oldukça katı standartlar karşılanmadığı için bir projeyi tamamlayamamak gibi).
  • Boş zaman etkinliklerini ve arkadaşlarını dışlayacak kadar aşırı bir şekilde kendini işe ve üretkenliğe adamak (ve bunun altında açık bir ekonomik gerekliliğin yatmaması).
  • Aşırı doğruculuk, titizlik, ahlak, etik ya da değerler konusunda esneklikten yoksunluk (kültürel ve dinsel özdeşim konuları dışarıda bırakılmalıdır).
  • Duygusal bir önemi olmasa dahi, eskimiş, yıpranmış ya da değersiz nesneleri elden çıkaramamak.
  • Başkalarının tam kendisinin yapacağı gibi yapacaklarına kani olmadıkça, görev dağılımı veya iş bölümü yapma konusunda isteksizlik.
  • Kendisi ve başkaları için eli sıkı olmak; parayı başa gelebilecek felaketler için biriktirilmesi gereken bir nesne olarak görmek.
  • Katılık ve inatçı tutumlar ortaya koymak.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, isimler arasındaki büyük benzerliğe rağmen Obsesif Kompulsif Bozukluk ile Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tamamıyla birbirinden farklı kavramlardır.

Obsesif Kompulsif bozuklukta kişi tekrar eden düşünüş,imge ve dürtülerden rahatsızdır ve onlardan kurtulmak ister ancak kontrol edemez. Kişinin gerçeklikle bağlantısı kopmamıştır, kişi gerçek olmadığını bilir. Kişi kendini rahatsız eden düşünüş, imge ve dürtülerden kurtarmak ,kendini rahatlatmak yani obsesyonun verdiği kaygıdan kurtulmak için tekrarlayıcı davranışlar yaparak obsesyonunu rahatlatma yoluna gider. Halbuki Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğundan mustarip birey, düşünme biçiminin ve davranışlarının bütünüyle akılcı olduğu kanısındadır. Yani, kişilik bozukluğuna bir iç görü eksikliği de eşlik etmektedir. [6]

Nedenleri

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu için, diğer kişilik bozukluklarında olduğu gibi, genetik, çevresel ve diğer faktörler hastalığın oluşumu için gerekçe olarak gösterilmektedir. Ancak, en az iki farklı çalışmanın da ortaya koyduğu gibi, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğundan mustarip bireyler, çocukluklarında yeterli bakım alamamak veya aşırı korunmak gibi nedenlerle hiçbir zaman için güvenli bir bağlanma geliştirememiş kişilerdir. [7]

Çocukluklarında katı kurallarla büyümüş kişilerde daha sık gözlendiği yönünde görüşlerde bulunmaktadır.

Diğer Hastalıkların Ortaya Çıkması

Araştırmalar, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu’ndan mustarip olanların, sıklıkla diğer ruhsal rahatsızlıklardan da yakındıklarını göstermektedir. Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğuna sıklıkla eşlik eden diğer rahatsızlıklar şunlardır: Kaygı bozuklukları; panik bozuklukları; afektif bozukluklar; madde bağlantılı rahatsızlıklar; bipolar bozukluklar vd. [8]

Sıklığı

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğunun, kişilik bozuklukları içinde en yaygın olarak rastlanılanı olduğu genel olarak kabul gören bir saptamadır. Yapılan çalışmalar, bu rahatsızlığın rastlanma sıklığı konusunda yüzde yedi, sekiz gibi rakamlar vermektedir. [9]

Tedavisi

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olan kişilerin bu mükemmeliyetçi ve katı tutumu, zaman zaman terapilerde verilen ödevleri yapma konusunda işe yarayabildiği gibi, bu tutumlar çok katı ise kişinin terapiden uzaklaşmasına dasebep olabilmektedir. Kognatif davranışsal terapi, şema terapi, kısa süreli dinamik ve analitik terapiler etkili olabilmektedir.

[1] Michael C. Ashton, “Individual Differences and Personality” (Second Edition),
https://www.sciencedirect.com/topics/neuroscience/obsessive-compulsive-personality-disorder

[2] Carol W. Berman, “8 Tips on How to Recognize Someone With Obsessive-Compulsive Personality Disorder”
https://www.huffingtonpost.com/carol-w-berman-md/obsessive-compulsive-personality-disorder_b_5816816.html

[3] Gerald Schoenewolf, “Soiling and the Anal-Narcissistic Character”
The American Journal of Psychoanalysis, 1997, Volume 57, Number 1, Sayfa. 47

[4] Abramowitz, Jonathan S.; McKay, Dean; Taylor;Steven ,“Obsessive-Compulsive Disorder: Subtypes and Spectrum Conditions”s.246-263.

[5] American Psychiatric Association, “DIAGNOSTIC AND STATISTICAL MANUAL OF MENTAL DISORDERS FIFTH EDI TION-DSM-5TM”, s.678-679

[6] Leonard Holmes, “What Is the Difference Between OCD and OCPD? Anxiety Disorder vs. Personality Disorder” https://www.verywellmind.com/obsessive-compulsive-disorders-2330640

[7] Alice Diedrich & Ulrich Voderholzer, “Obsessive–Compulsive Personality Disorder: a Current Review”, Curr Psychiatry Rep (2015) 17:2 DOI 10.1007/s11920-014-0547-8

[8] Alice Diedrich & Ulrich Voderholzer, a.g.e, s.3

[9] https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22257387

Olcay CENGİZ TURAN

error: