Olcay CENGİZ TURAN
Depresyon’dan çoğu zaman çağımızın hastalığı olarak söz edilir. Depresyon modern insanın, işte, sokakta, sosyal hayatın karmaşık labirentlerinde maruz kaldığı stresin doğal bir sonucu gibi değerlendirilir. Gerçekten de, depresyonun modern zamanların hastalığı olduğunu ve toplumların karmaşık sorunlarının artışıyla birlikte depresyon vakalarının da artış gösterdiğini belirten veriler söz konusudur.
Örneğin, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2017 yılı itibariyle tüm dünyada 300 milyondan fazla insan depresyonla yaşamaktadır; yine Dünya Sağlık Örgütü’ne göre tüm dünyadaki depresyon hastalarının oranı 2005-2015 yılları arasında %18 artış göstermiştir. (1)
Bu veriler dünyanın karmaşıklaşan sorunlarıyla, insanların depresyona maruz kalması arasında bir bağlantı olduğunu ima etse de, depresyon sadece tek bir sebebe bağlanamayacak, çok yönlü, çok katmanlı bir rahatsızlıktır.
Bu anlamda depresyon, çok faktörlü bir rahatsızlıktır; yani, genetik, hormonal, biyolojik ve sosyal pek çok sebebe bağlı olarak bu rahatsızlık ortaya çıkabilir. (2)
Bu makalede depresyonun ortaya çıkmasına neden olan faktörlere kısaca göz atmaya çalışacağız.
Genetik Faktörler
Bilimsel çalışmalar depresyona genetik bir yatkınlık olabileceğini gösteriyor. Örneğin, annenin hamilelik sırasında depresyon içinde bulunması veya ankisiyete sahibi olması sonucunda, çocuğun da bu mirası genetik olarak devralabildiği ve yeni doğan bebeğin kaygı ve depresyon belirtileri gösterebildiği görülmektedir. (3)
Aynı şekilde, birinci derece yakınları depresyon hastası olan kişilerin, depresyona girmelerinin, diğer insanlara göre 1.5- 3 kat daha fazla olduğu görülmektedir. (4)
Biyolojik faktörler
Biyolojik faktörlerin de depresyonun gelişmesinde rol oynadıklarına şüphe yoktur. Biyolojik faktörler, serotonin, noradrenalin, dopamin, gama vd gibi nörotransmisyonların beyindeki seviyesiyle depresyon arasında ilişki olduğunu göstermektedir. (5)
Benzer şekilde, araştırmalar, hipokampusun bazı depresyon hastalarında daha küçük olduğunu göstermektedir. The Journal of Neuroscience’da yayınlanan bir araştırmaya göre, depresyondaki kadınların hipokampusları, depresyonda olmayan kadınlara göre %9 ile %13 civarında daha küçük çıkmıştır. (6)
Sosyal Faktörler
Sosyal faktörler deyince insanın ilişkide bulunduğu diğer insanlar ve grupları anlıyoruz. Şüphesiz ki, bu anlamda göz atılması gereken ilk sosyal faktör, bireyin içine doğup büyüdüğü aile ortamıdır.
Amerika Çocuk ve Yetişkin Psikiyatrisi Akademesi’ne (American Academy of Child and Adolescent Psychiatry) göre, ailedeki depresyon öyküsü ve ailenin eğitim düzeyi kişinin depresyona yakalanmasında ciddi bir şekilde rol oynamaktadır. Bu anlamda negatif bir aile ortamında büyüyen kişilerin yetişkin hayatında depresyona yakalanma riski üç kat fazladır. (7)
1999 yılında yapılan bir çalışma, çocukken meydana gelen cinsel suiistimalin, gerek erkeklerde ve gerekse kadınlarda yetişkinlik dönmelerinde ortaya çıkan depresyonla ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Suistimale maruz kalan gerek erkeklerin ve gerekse kadınların, yetişkin hayatlarında depresyon hastası oldukları görülmektedir. (8)
Makalenin en başında sözünü ettiğimiz modern yaşamın yarattığı stresle depresyon ilişkisine geri dönecek olursak, bu bağlantının da önemli olduğu görülmektedir.
Örneğin, bu bağlamda, Norveç’de 2005 yılında, 12-15 yaşındaki çocukları konu alan, depresyonla okul ortamı arasındaki ilişkiyi araştıran bir çalışmadan söz edebiliriz. (9) Bu çalışma, kızlar başta olmak üzere, öğrencilerde görülen depresyon rahatsızlığı ile, okulda meydana gelen stres, öğrencilerin kendilerini sınıfta ne kadar iyi hissettikleri, öğretmenlerle ilişkiler, okulda elde edilen başarı gibi faktörler arasında net bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.
——
(1) http://www.who.int/mental_health/management/depression/en/
(2) Nemade R, Reiss N, Dombeck M. Biology of Depression-Neurotransmitters. Mental Help. https://www.mentalhelp.net/articles/biology-ofdepression-neurotransmitter
(3) Weissman M, Pilowsky D, Wickramaratne P, et al. Remissions in maternal depression and child psychopathology: A STAR D-child report.
JAMA. 2006;295(12):1389-981
(4) Holmans P, Weissman M, Zubenko G, et al. Genetics of recurrent earlyonset major depression (GenRED): final genome scan report. Am J Psychiatry. 2007;164(2):248-58.
(5) 14. Masi G, Brovedani P. The hippocampus, neurotrophic factors and depression: possible implications for the pharmacotherapy of depression.
CNS Drugs. 2011;1(25):913-31.
(6) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10366636
(7) Eley TC, Lian H, Plomin R, et al. Parental Familial Vulnerability,
Family Environment, and Their Interactions as Predictors of Depressive Symptoms in Adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2004;43(3):298-306.
(8) Weiss E, Longhurst J, Mazure C. Childhood sexual abuse as a risk factor for depression in women: psychosocial and neurobiological correlates Am J Psychiatry. 1999;156(6):816-28.
(9) Undheim. AM, Sund AM. School factors and the emergence of depressive symptoms among young Norwegian adolescents. Eur Child Adolesc Psychiatry. 2005;14(8):446-53.3
Olcay CENGİZ TURAN